Bir başkasının yalanlar üzerine kurduğu
dünya senin gerçeğin olmuşsa eğer ve geri dönemeyecek kadar geç kaldıysan;
kabullenmekten ve önüne bakmaktan başka çaren yoktur. Arkana baktıkça acı çeker,
acı çektikçe anılarını hatırlarsın. Uğruna kayıplar verir, kendini saklarsın O’nun
için ama sonra bir hayal, bir istek her şeyi siler, anlayamazsın. Sadakat vardır
senin sözlüğünde, bildiğin tek kelime hep onun temelindedir, bu yüzden daha bir
sıkı sarılırsın ama anlarsın ki sarılman gereken kelime herkesin temeli
değilmiş. Yıkılırsın, kaybedersin, değerlerini sorgularsın.. sonra bir bakarsın
ki, çok geç kalmışsın kurduğun hayata. Ne başa dönecek vakit ne her şeyi
eskisine döndürecek insanlar vardır yanında. Suclanırsın, suçlarsın.. Bunların
hepsini içindeki en “insan” olan tarafınla yaparsın, sonra bir bakmışsın ki,…
Yalnızsın, çıktığın yoldan farklı bir yoldasın, amacından sapmışsın. Yol
arkadaşlarını kaybetmişsin, istemeden de olsa yok etmişsin. Ortak olduğun
hikaye son bulmaya yaklaşırken kendi sonunu da görmüşsün, sonra içinde kalmayan
o “insan”lıkla, yapmak istedikleirni yapmışsın, sonuçları zararlı bedelleri
ağır olmuş ama; ne fark eder ki, sen zaten bir hiç olmuşsun.
Dostluğun ve sevginin çok yoğun işlendiği
bu filmde, sadakatin kelime anlamını bir daha düşüneceksiniz. Hayat soru ve
çözümlerden ibaretse eğer; siz bir Ömer olabilir miydiniz? Oakadar acı çekerken,
canınız en derinden yanarken sevginin gücüyle üstesinde gelip, yine aynı
seginin size daha kötü acılar yaşattığına şahit olurken sırf sevgili için
katlanır mıydınız?
Omar - Hany Abu-Assad
(2013)
Palestinian film