Bugün “Ne yediniz?” diye sorsak sabah kahvaltı menünüzü
hatırlayamayacağınız bir gün için alışverişte “Bir gün ihtiyacım olur, bu
indirimi kaçırmayayım...” diyerek alıp bir köşeye atılan, buzdolabında çürüyen
kaç ürününüz oldu? Tüketim toplumu olduğumuz artık kesinleştiğine göre yeni
dönemin gözde sorusuna cevap bulmaya çalışalım. Gelecek nesillere
tükettiklerimizden arta kalanların veya tükettiğimiz için kalamayanların
faydası olacak mı? -Yazımın devamında
bilimsel bir açıklamadan ziyade kişisel çıkarımlar ve tabi ki her zamanki gibi
birkaç önerim olacak, bilimsel açıklama sevmeyenlere gelsin!:)-
Tüketiyoruz, yeni
alıyoruz 2 günde eskitmeden yeniden başka bir şey almak istiyoruz; bazen o
istekler için canımızı dişimize katıp çalışıyor bazense bir öğle yemeğinde
tatlı yemekten kaçıyoruz. Neden mi? ‘Yeni’ hazzına ulaşabilmek için.
Etrafımızdaki her
şeyin bir enerjisi var, bir bebeğin enerjisi ne kadar yüklü temiz ise yeni
şeylerin enerjileri de öyledir. Bu yüzdendir yeni bir şey aldığımızdaki
yenilenme, mutluluk, huzur, bir şeyler yapma isteği. Peki bu yeni şeylerin
sahip olduğu bu güzel enerji eskiyince, kenara atılınca veya yerini daha yeni
bir şey alınca ne oluyor? Eskinin zaman içinde biriken enerjisi bizim içimize
sıkıntı yapıyor kendimizi bir kalabalıklar içinde yalnız, aradığını bir türlü
bulamayan insanlar olarak tanımlamaya başlıyoruz. Oysa yapamadığımız tek şey
fazlalıklardan kurtulamamak ya da fazlalığı yaratmak(!)
Tüm bunların
yorgunluğunda yalnızlığa sığınıyoruz oysa ihtiyacımız olan tek şey yalnızlık
değil sadelik, yani minimalist yaşamak.
Peki nasıl, nereden
başlarız minimalist hayata?
Öncelikle
etrafınızda bulunan 2. el eşya bağışı yapabileceğiniz kurumları araştırın eğer
mümkünse bu kurumların önceki proje resimlerine bakın ve size ağırlık yapan
şeylerin başkalarının yüzünü nasıl güldürdüğünü keşfedin:)
Şimdi sıra
fazlalıkları seçmekte!
-Eğer bir kalemi 1
aydır kullanmadıysanız, ona ihtiyacınız yoktur,

-Bir kitabı okuyup
bitirdikten 1 yıl içinde geri dönüp tekrar açmadıysanız ona ihtiyacınız yoktur,
-Bir çantayı hiçbir
ayakkabınız ile yakıştıramıyor ve/veya en ufak bir özelliğini sevmiyorsanız ona
ihtiyacınız yoktur,
-Tek kulağı
çalışmayan kulaklıktan size fayda gelmez, yenisi varsa ona ihtiyacınız yoktur,
-Yeni şarj aleti
aldıysanız eğer eskisine ihtiyacınız yoktur,
-Kenarı kırık
eşyaları tutmanızın bir anlamı yoktur,
-Kış sezonunda
dolabınızda askılıların yeri, yazın ise kalın örgü kazakların yeri yoktur,
-3 kullanımdan az
kalmış ürünlerinizi daha fazla tutmanızın size bir yararı yoktur, seyahat için
kullanılmazlar; boşu boşuna daha fazla bekletmenin anlamı yoktur, bitirin:)
-Boş parfüm
şişeleri, ayakkabı kutuları, hediyelerin paketlerinin sizlere yalnızca yükü
vardır.
Ve daha aklıma
gelmeyen ama aslında dikkatlice baktığınızda yer kaplıyor gibi görünmese de
size ağırlık yapan, içinizi karartan bir sürü fazlalık vardır. Bir an önce
bunlardan kurtulun, yenilik için yeniye değil yenilenmeye ihtiyacınız var bunu
hiç ama hiç unutmayın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder