Zaman, her
şeyin ilacı; yalnızca duyguların hastalığı. Duygularımız zamanla
iyileşmez; aksine daha da körelir, kullanılmadıkça yok olmaya yüz
tutarlar. Bir kitap gibi raftan indirip tozunu aldığında yeniden
okuyamazsın, içindeki tozlar okunmasına izin vermez; boğazın gıcıklanır,
gözlerine tozlar kaçar, gözlerini açamaz okuyamazsın. Duygu yoluna
nasıl ulaşacağını bilemezsin zaman geçtikçe, ormanda o kadar
ilerlemişsindir ki geçen onca zamanda arkanda bıraktığın izlerin üstü
çoktan kapanmıştır. Bunca zaman içinde kaybolup gitmiş, arayıp
bulamadığımız hatta belki de varlığını dahi hatırlamadığımız kaç
duygumuz var sizce? Duygular; hayatın temeli, hayatın amacı. Hepimiz bu duygular için yaşamıyor muyuz? Ailemizden ‘aferin’ alıp mutlu olmak için uslu durmadık mı yıllarca? Öğretmenlerimizi sevdiğimizden saygıda kusur ettik mi hiç? Peki şimdi ne oldu? Geçen zaman içinde yanı başımızdaki insanı umursamayacak kadar ne değişti hayatlarımızda? Hangimiz duygularının farkında? Hatta hangimiz yaptığı şeyden hissettiği duygunun farkında? Cevap: Çok azımız, belki 5 parmaktan azımız.
Bizler;
olayları, kişileri, kurumları yaşamadan yaşamış gibi yapıp zaman
geçiriyoruz yalnızca. Düşünmüyoruz duygularımız üzerine, düşünmüyoruz
sebeplerimiz üzerine. Duygularımızın farkında varırsak; yapmak zorunda
olduklarımızı yapamamaktan mı korkuyoruz dersiniz? Duygusunu
bilmediğimiz, duygumuzu katmadığımız her şeyden çabuk sıkılıyor,
bunalıyor, depresyonlara girip çıkıyoruz; tatmin olmuyoruz asla. Şimdi bir düşünün gününüzün çoğunu harcadığınız şey size ne hissettiriyor… Okulunuz ne hissettiriyor mesela? İşiniz/stajınız/müdürünüz/okul arkadaşlarınız/projeniz/gittiğiniz mekanlar … Bu düşüncelerin cevabını verebileceğiniz zaman gerçekten yaşayan biri olacaksınız. Duygularınız ve düşüncelerinizle, benliğinizde hayata katkıda bulunacak, ayaklarınızı dimdik yere basacaksınız. Hayatınızdaki yaşama kavramını anlayacak, zamanınızı değerlendirecek, işinizden tatmin olacaksınız. Daha az depresyona girip, daha az tatil için çalışacaksınız belki.
Eğer siz de duygularınıza doğru derin bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, kağıt kaleminizi hazırlayın. Gününüzün veya hayatınızın çoğunluğunda yer alan kişi/olay/kurumları maddeler halinde yazın ve karşısına size hissettirdiği duyguyu yazın. Bazen tam karlışığını bulamayabilirsiniz; bu durumda şifreler kullanabilir veya tanımlamaya çalışabilirsiniz. Bundan sonrasında da bu duygularımızı hep düşünelim ve başlayacağımız her yeni şeyde sizdeki duygu karşığı ile eşleştirelim. Eğer duygunun yarattığı sonuç olumluysa, asla vazgeçmeyin!



